Zum goldenen Engel
Zum goldenen Engel'de bulaşıklar, M-iClean H ile yıkanıyor
Michael Mannel'e yeni bir bulaşık makinesine sahip olduğunu nasıl anladığını sorduk. "Bunun için bulaşıkhanedeki çalışanımın mesai kartına bakıp eskiye oranla daha az çalıştığını görmem yetiyor." Mannel'in bahsettiği çalışanı, Mamazougou Nadijou. Togo doğumlu Nadijou, Glottertal'ın en eski otel ve restoranı olan Zum goldenen Engel'de sekiz yıldır çalışıyor. Çalışanına, kirli bulaşıklarla daha az uğraşmak zorunda olacağı bir çalışma ortamı sağlayabilmek Michael Mannel için önemli. "İnsan yaşamalı ve yaşatmalı" diyor Mannel emin bir ifadeyle.
Bu yaklaşımın işe yaradığını, başarılı işe alma süreçlerinde de gözlemleyebilmek mümkün. Aslında formül son derece basit: insanlara dostça davran ve mutfakta iyi bir ortam yarat! Mannel, samimi ve ailevi çalışma ortamını, Auberge de l’Ill restoranında dünyaca ünlü Haeberlin ailesinin yanında eşiyle birlikte çalıştığı dönemden biliyor. Mannel, eşinin ailesine ait olan Zum goldenen Engel'in işletmeciliğini 2006'da eşiyle birlikte üstlendikten sonra burada ayrılmış.
Zum goldenen Engel'in À la carte restoranı 80 kişilik kapasiteye sahip. Etkinliklerde kapasite 120 kişiye çıkarılabiliyor ve hava güzelse bahçede 60 misafir daha ağırlanabiliyor. Restorana ek olarak bir de otel işi var. Zum goldenen Engel, sadece bu bölgeye gelen turistler arasında popüler değil. Bu değerli işletme, Glottertal sakinleri tarafından da seviliyor ve aile toplantıları için tercih ediliyor.
Michael Mannel, Fransız ve Akdeniz etkileri de taşıyan geleneksel bir mutfak sunuyor ve daha önceleri Freiburg'daki Colombi oteli ve Bad Hersfeld'deki Zum Stern otelinde çalışırken edindiği tecrübelerin etkisini inkar etmiyor. Michael Mannel, otel işletmeciliğinde gösterdiği profesyonelliği mutfak ekipmanlarında da sağlıyor.
MEIKO'nun M-iClean H bulaşık makinesiyle en yeni nesil giyotin makinesine sahip olan Mannel makineyi şu sözlerle övüyor:
"Otomatik kapak sistemi sayesinde daha hızlı çalışıyor olmamızın yanı sıra yıkama sonuçlarımız da mükemmel."
"Bulaşıkların yüzeyi, eskisi gibi sert ve mat değil, yumuşak bir dokunuşa sahip ve parlak. Kısa bir süre önce alınan bardak yıkama makinemiz de MEIKO'nun M-iClean serisinden. Bu makine sayesinde yıkama sonrasında elle parlatmaya gerek kalmadığı için, iş yükümüz ciddi ölçüde azalıyor."
Mamazougou Nadijou bulaşıkhanedeki yeni makinesiyle gurur duyuyor ve işinin artık daha az yorucu olmasına seviniyor.
Leziz yemeklerin tertemiz tabaklarda sunulması gerekir. Mannel porselene yumuşak bir dokunuş ve parlaklık veren M-iClean H'i bu yüzden de çok seviyor.
Michael Mannel, çalışanları için mümkün olan en iyi koşulları sağlamak istiyor.
"Otomatik kapak sistemi sayesinde daha hızlı çalışıyor olmamızın yanı sıra yıkama sonuçlarımız da mükemmel."
Bulaşıklarda mükemmel bir temizlik sağlanması Mannel için çok önemli olsa da, ilk bakışta fark edilmeyen etkenler de aynı derecede önemli: "Burada, birleşik ısı ve güç sistemi kullanıyoruz. Gıda malzemelerimizi satın alırken de sürdürülebilir kaynaklar arıyoruz. M-iClean H'in, kapak açıldığında buharı içinde tutan donanımı, çok beğendiğim bir özellik. Bu sayede mutfaktaki ortam havası da iyi kalıyor.
Makinenin uzun ömürlü olmasını sağlayan paslanmaz çelik boruların yanı sıra düşük tüketim değerleri de son derece önemli özellikler." Mannel'ın MEIKO müşterisi olarak önem verdiği bir başka konu ise servis:
"MEIKO, gerçekten birinci sınıf bir servis sunuyor. Bir sorunla karşılaştığımızda hemen biri geliyor!"
